18. VE
19. ÖĞRETİMİN BİREYSELLEŞTİRİLMESİNİN VE ÖĞRETİM UYARLAMALARININ ÖNEMİ ( 2 video )
Sınıflarda bulunan
öğrencilere bakıldığında tek tip öğrenci
profili olmadığı ve bireysel farklılıklardan dolayı çeşitli performans düzeylerine sahip öğrencilerin bulunduğu görülmektedir. Özel eğitim okullarında ve kaynaştırma/bütünleştirme kapsamına
giren tüm sınıflarda çok sayıda özel eğitim
ihtiyacı olan öğrenci bulunmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan öğrenciler, yeni bir konuyu öğrenirken ilgili konuyu kavramış
gibi görünse de diğer öğrencilerden daha fazla desteğe ihtiyaç
duymaktadır. Bu öğrencilerin her birinin var olan performansları kapsamında üst düzeyde öğrenebilmesi, öğrenme ihtiyaçlarının ve bireysel özelliklerinin dikkate alınmasına bağlıdır. Bu da ancak öğretimlerde öğrenciye özgü uyarlamalar yapılarak öğretimlerin
bireyselleştirilmesiyle mümkün olabilir
Öğretimin Bireyselleştirilmesinin ve Öğretim Uyarlamalarının Ortaya Çıkış Gerekçeleri
Sınıflarda bulunan
öğrencilere eşit öğrenme fırsatları sunabilmek ve öğrencilerin var olan performansları kapsamında üst düzeyde
öğretimler gerçekleştirebilmek önemlidir. Bunun için öğrencilerin başarılı olduğu öğrenme biçimlerinin farkında
olmak ve öğretilecek içerikleri buna uygun bir biçimde
sunmak gerekmektedir. Bu kapsamda özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilere öğretim
yapan öğretmenlerin öğretim
yaklaşımlarını gözden geçirerek
gerekli uyarlamaları yapmaları
gerekmektedir .
Öğretimin Bireyselleştirilmesinde ve Öğretim Uygulamalarında Temel Uygulama İlkeleri
Öğretimin bireyselleştirilmesinde ve öğretim uyarlamalarında esas alınması gereken
bazı uygulama ilkeleri bulunmaktadır. Bunlar:
·
Tüm öğrenciler öğrenebilir ve öğretmenler öğretebilirler.
·
Her öğrencinin eğitimden en yüksek düzeyde
faydalanma hakkı vardır.
·
Her öğrencinin gelişimi takip edilmeli ve ilerleme gösterenler ödüllendirilmelidir.
·
Her öğrencinin ortak, farklı ve bireysel gereksinimleri vardır. Tüm öğrencilerin farklı, ortak ve kendine özgü ihtiyaçları vardır.
Bu ilkeler
doğrultusunda bireyselleştirilmiş öğretim
öğrencilerin bilgiyi anlama,
işleme ve çıktı
oluşturmaları sürecinde öğrenciye özgü yolları ve uyarlamaları içerir
(Gül, 2014). Öğretim bireyselleştirilirken
öğrencilerin ilgileri, öğrenme profilleri, hazırbulunuşlukları vb. değişkenler göz önünde bulundurularak
süreç ve ürün üzerinde uyarlamalar yapılır
Öğretimin Bireyselleştirilmesinin ve Öğretim Uyarlamalarının Kapsamı
Öğretimin bireyselleştirilmesi, öğrenmeye
etki eden tüm faktörlerin öğrenci
özellikleri çerçevesinde düzenlenmesidir. Bireyselleştirilmiş eğitim planının
(BEP) parçası olan düzenlemeleri ve değişiklikleri içerir. Öğretimini öğrencilere göre uyarlamak isteyen bir öğretmen
aşağıda belirtilen alanlarda
düzenlemeler yapabilir. Bu düzenlemeleri gerçekleştiren bir
öğretmenin sınıf yönetimi
de olumlu yönde etkilenecektir.
a)
Fiziksel düzenlemeler
b)
Sürece yönelik düzenlemeler
c)
Sınıf iklimine
yönelik düzenlemeler
d)
Öğretimsel düzenlemeler
e)
İşleyişle ilgili düzenlemeler
a)
Fiziksel düzenlemeler
Fiziksel düzenlemeler, uygun öğrenme ortamının
oluşturulmasına yönelik yapılan
düzenlemeleri kapsar. Özel eğitim ihtiyacı
olan öğrenciler için yapılacak fiziksel
düzenlemeler
sınıfın genel fiziki yapısı,
araç-gereçlerin düzenlenmesi ve ulaşılabilirlik olarak
üç başlık altında
toplanabilir (Friend & Bursuck, 2002; Sucuoğlu & Kargın,
2006).
·
Sınıf ortamının genel fiziki yapısı
Sınıf ortamındaki
ısı, ışık ve gürültü miktarı, renk, büyüklük vb. fiziki özelliklerdir. Sınıf ortamındaki ısının gereğinden fazla ya da az olması öğrenmeyi olumsuz
olarak etkileyebilmektedir. Bu olumsuz koşullar,
öğrencilerin dikkatini öğrenilecek konuya odaklamasını zorlaştırır.
Sınıf ortamının
gereğinden fazla aydınlık ya da karanlık olması, öğrenmeyi olumsuz etkileyen fiziki koşullardan biridir. Özellikle
özel eğitim ihtiyacı olan bazı öğrenciler üzerinde bu fiziki koşullarının önemi çok daha fazladır. Örneğin, işitme
yetersizliği olan bir öğrenci yeterince aydınlık
olmadığında konuşanın yüzünü
net bir şekilde göremediği için anlama düzeyi
düşebilir. Ya da görme kalıntısı olan görme yetersizliği olan bazı öğrenciler için ortamın yeterince aydınlık olması akademik
faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için oldukça önemlidir.
Sınıfta bulunan
öğrencileri etkileyecek fiziki koşullardan bir diğeri de gürültü miktarıdır. Dışarıdan gelecek
gürültüler, sınıfta bulunan öğrencilerin dikkatini dağıtabilir. Yine özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler,
düşünüldüğünde bazı yetersizlik grupları gürültüden daha fazla etkilenebilir örneğin
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
olan öğrenciler, yetersizliklerinden dolayı dikkatini toplama
problem yaşarlarken bir de dışarıdan
gelecek gürültü bunu daha da güçleştirecektir. İşitme
yetersizliği olan öğrencilerin bulunduğu ortamın gürültülü olması
sesleri ayırt etmeden zorlamalarına sebep olur.
Sınıfın fiziki
olarak çok büyük ya da çok küçük olması da olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Sınıf gereğinden fazla büyük
olduğunda öğretmenin sınıfı kontrolü
zorlaşır. Ayrıca konuşma sesleri ortamda dağılarak zor anlaşılabilir. Bu
durum tüm öğrenciler için olumsuz
bir koşul olmakla
birlikte işitme yetersizliği olan öğrenciler için daha da önemlidir. Sınıf gereğinden fazla küçük olduğunda öğrenciler
rahat hareket edemezler. Fiziki olarak yakın
oldukları için birbirlerinden daha çabuk etkilenebilirler. Kalem açma,
kalemini yere düşürme, sayfa çevirme
gibi küçük fiiller diğer öğrencilerin kolay bir şekilde dikkatini dağıtabilir.
Benzer şekilde sınıf ortamının
genel fiziki yapısıyla ilgili birçok durum bulunmaktadır. Bu durumlar öğretmenler ve yöneticiler tarafından
sürekli kontrol edilerek öğrenciler için en uygun koşullar sağlanmalıdır. Böylelikle öğrenme ve
öğretme etkinliklerinden üst düzeyde verim alınabilir.
·
Sınıf ortamındaki araç-gereçlerin düzenlenmesi
Sınıfta bulunan
sıra, masa, sandalye, yazı tahtası, akıllı tahta, kitaplık, harita
gibi sınıf ortamındaki araç-gereçlerin öğrencilere göre düzenlenmesi öğretimleri daha etkili kılabilir. Bazı araç-gereçler,
davranış kontrolünde zorlanan, dikkat problemi yaşayan ya da duyusal alanlarda güçlüğü olan öğrencilerin içinde
bulundukları durumları daha da zor hâle dönüştürebilir. Bu sebeple sınıf içindeki araç-gereçlerin
yerleri ya da öğrencilerin oturdukları yerler öğrencilerin özellikleri düşünülerek ayarlanmalıdır. Öğrencilerin oturma düzenleri planlanırken dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır Bunlar:
-
Ön sıralara
davranış problemi olan öğrencilerin oturtulması öğretmenin kontrolü açısından
daha kolay olur.
-
Görme ya da işitme yetersizliği olan öğrencilerin öğretmenlerini en rahat görebilecekleri ya da duyabilecekleri konumlara oturtulması daha işlevsel
olur.
-
Dikkat problemi
olan öğrencilerin ortamda bulunan dikkat dağıtıcı araç-gereçlerden uzağa oturtulması daha faydalı olur.
-
Sıraların
yerleştirilme düzeninin geleneksel olarak arka arkaya dizim şeklinden daha
farklı şekillerde dizilmesi (Örneğin, U şeklinde)
öğretimlerin daha etkili
olmasına katkı sağlayabilir.
-
Özel eğitim
ihtiyacı olan öğrencilerin sınıf arkadaşları tarafından dışlanmayacak konumlara oturtulması önemlidir.
-
Oturulacak yer
seçimlerinde öğrenci tercihleri dikkate alınmalıdır ancak öğrenci özellikleri göz ardı edilmemelidir. Örneğin, iki
tane hareketli öğrencinin yan yana oturtulması öğrenmeyi olumsuz etkileyebilir.
-
Öğrencilerin gün içinde yerlerinin değiştirilmesi aynı yerde
oturmaktan sıkılan öğrenciler için faydalı bir yaklaşım
olabilir.
·
Ulaşılabilirlik
Ulaşılabilirlik,
birçok ülkenin yasal düzenlemelerinde yer alan önemli bir kavramdır. Bu kavram, öğrenciler için hem fiziksel
olarak çevrenin ulaşılabilir olmasını hem de programların ulaşılabilir olmasını içerir. Özellikle
özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilerin bulunduğu
ortamlarda onları sınırlandıracak her türlü engelin
ortamdan kaldırılmasını gerektirir. Okullarda tuvaletlerin, merdivenlerin, kantinin, laboratuvarların, kütüphanelerin vb. tüm ortamların tüm öğrenciler için
ulaşılabilir bir şekilde planlanmasına dikkat edilmelidir. Eğitim programları öğrenci performansları göz önünde bulundurularak şekilde oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.
Eğitim programlarını bireyselleştirmek için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır
Ulaşılabilirlik sınıf ortamında gerektiğinde öğrencilerin yerini değiştirmekle sağlanabilirken gerektiğinde ise sınıfta bulunan eşyaların
yerini değiştirmekle mümkün olabilir. Ancak yapılacak düzenlemelerle ilgili özel
eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin durumları göz önünde bulundurulmalı ve bu düzenlemeler hakkında öğrenciler
bilgilendirilmeli ve onların fikirleri
alınmalıdır. Görme yetersizliği olan bir öğrencinin ya da sıraların yeri değiştirildiğinde öğrenciye mutlaka bilgi verilmelidir. Sınıfta tekerlekli sandalye
kullanan bir öğrenci varsa yapılacak
değişiklik hakkında öğrencinin fikri alınmalı ve öğrenci rahat hareket
edebileceği bir konuma getirilmelidir (Friend & Bursuck,
2002; Sucuoğlu & Kargın, 2006).
b)
Sürece yönelik
düzenlemeler
Sürece yönelik
düzenlemeler, sınıfın işleyişiyle ilgili düzenlemeleri içerir.
Bu düzenlemeler genel olarak
okulun ve öğrencilerin karşılıklı olarak beklentilerini belirlemeyle ilgilidir. Öğretmenler, eğitim-öğretim yılının
başında öğrencilere yönelik
beklentilerini planlamalı ve
eğitim-öğretim sürecine yönelik planlarını öğrencilere açıkça ifade etmelidir. Bu kapsamda genel ilkeleri belirleme, sınıf
kurallarını tanımlama, sınıf rutinleri oluşturma gibi sınıfın işleyişi ile ilgili düzenlemeler planlanır ve
öğrencilere aktarılır. Öğrencilerin de ilgili düzenlemelerle ilgili fikri alınabilir. Böylelikle öğretmenler ve öğrenciler eğitim-öğretim dönemi boyunca yapacaklarına ilişkin uzlaşmaya
varmış olur. Sürecin başında alınan kararlar süreç boyunca uygulanır.
Genel ilkeler, öğrencilerden yapması istenen davranışları ve yöneticilerin ve öğretmenlerin davranış
biçimlerini içerir. Tüm öğrencilere eşit davranmak, saygılı
olmak, sorumluluk sahibi olmak, güvenilir, kibar ve üretken
olmak gibi davranışlar bunlardan bazılarıdır.
Bireylerin içinde bulunduğu ortamlarda kendisinden beklenen rol, sorumluluk ve görevleri bilmesi onları ilgili davranışları
yapmaya yönlendirir. Bu sebeple eğitim öğretim
döneminin başında genel ilkeler açık ve net bir şekilde
ortaya konulmalıdır
Sınıf kuralları, öğrencilerin
yapması istenen davranışlardır. Öğrencilerin
belirlenen kurallara uyması,
öğretimlerin etkili olmasının ön koşulu olarak kabul edilebilir. Her sınıfın kuralı ihtiyaçlar doğrultusunda kendine
özgü bir şekilde oluşturulur. Kuralları oluştururken öğrencilerin de sürece dâhil edilmesi önemlidir. Sınıf kuralları
oluştururken dikkat edilmesi gereken bazı kriterler bulunmaktadır (Kargın, 2010). Bunlar:
· Sınıf kuralları yedi maddeyi aşmamalıdır. Aksi takdirde hatırlanması zor olabilir.
· Kurallar belirlenirken öğrenciler sürece dâhil edilmelidir.
· Kurallar olabildiğince kısa ve anlaşılır
bir şekilde ifade edilmelidir.
· Kurallar belirlendikten sonra her kural açıklanmalı ve öğretimi
yapılmalıdır.
· Kurallara uymadığı zaman sonucunda ne olacağı açık bir şekilde
ifade edilmelidir.
· Kurallar olumlu ifadelerle oluşturulmalıdır.
· Sınıfa yeni öğrenciler katılırsa kurallar yeniden
gözden geçirilmelidir.
· Belirlenen kurallara yönelik
ipucu niteliğinde hatırlatıcılar kullanılmalıdır.
Sınıf rutinleri, öğrencilerin
sınıfa girmeleriyle birlikte ders materyallerini ve sınıfta bulunan eşyaları kullanma, derse başlama,
ödevlerini teslim etme, ders esnasında dersi dinleme, söz hakkı alma, sınav olma, izin isteme, yardım talebinde
bulunma gibi birçok davranış şeklini içerir.
Sınıf rutinlerini verimli bir şekilde uygulayabilmek için bu davranışların her
birinin nasıl gerçekleştirileceği öğrencilere açık bir şekilde ifade edilmelidir (Kargın,
2010).
c)
Sınıf iklimine
yönelik düzenlemeler
Sınıf iklimi, bir sınıfın sosyal ve psikolojik özellikleri ile ilgilidir. Olumlu sınıf ikliminin öğrenciler üzerinde olumlu
etkileri bulunmaktadır. Bu öğrenciler sınıf ortamında daha rahat,
mutlu ve arkadaşça
tutumlar gösterirler. Olumlu
sınıf iklimine sahip sınıflarda özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öğretmenleri ve arkadaşları tarafından kabul oranı yüksek
olur (Kargın, 2010).
Olumlu sınıf iklimi oluşturmada öğretmen, her öğrenciye
önemli olduğunu hissettirmeli, ders dışı konularda da
sohbet etmeli ve özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel özelliklerine saygı duymalıdır. Böylelikle zaman geçtikçe öğretmenin bu olumlu davranışları sınıftaki öğrenciler tarafından da benimsenir ve uygulanır.
d)
Öğretimsel düzenlemeler
Öğretimsel düzenlemeler, iki başlık altında
incelenebilir. Bunlardan biri öğretim yöntemlerinin uyarlanması diğeri ise öğrenci gruplarının oluşturulmasıdır.
Öğretim yöntemlerinin uyarlanması, öğretilmek istenen bilgi ve becerileri öğrencilere kazandırmak için öğrenci
gereksinimleri doğrultusunda farklı öğretim yöntemlerinin kullanılmasını içerir. Bunu yaparken öğretilecek konunun ve
öğrencilerin özellikleri dikkate alınmalıdır. Uygun
yönteme karar verirken;
“a) hangi konu, b) hangi öğrenciye, c) hangi yöntemle daha kolay öğretilebilir?”
sorularının cevapları göz önünde bulundurulur . Öğretmenlerin öğretim sürecinde farklı yöntemler kullanması tüm öğrenciler için etkili sonuçlar
verirken özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için bu durum daha da önemli hâle dönüşmektedir. Bu sebeple öğrenci
özelliklerine uygun farklı
öğretim yöntemlerinin seçilerek öğretim yapılması öğrenmeyi
kolaylaştırmaktadır.
Öğrenci grupları oluşturma, öğretmenlerin yaygın
olarak kullandığı bir yöntemdir. Bu yöntemde
öğretmenler öğrencileri bireysel özelliklerine göre gruplara ayırarak öğretim
yapar. Öğrenci grupları farklı
şekillerde oluşturulabilir. Performans düzeylerine, öğrenme hızlarına, öğrenme
tarzlarına göre benzer ya da zıt özelliklerdeki öğrenciler bir araya getirilebilir. Diğer
bir gruplama ise öğretmenin kullandığı öğretim yöntemine göre yapılabilir. Gruplara
ayrılan
öğrencilere büyük grup, küçük grup ya
da bireysel olarak öğretim yapılır
Büyük grup eğitimi, yaygın olarak
kullanılan bir türdür. Genellikle grupta bulunan öğrencilerin tamamıyla aynı hedefleri gerçekleştirmek üzere öğretim yapılır. Az sayıda öğretmenin çok sayıda öğrenciye öğretim
yapması büyük grup öğretiminin avantajlarındandır. Ayrıca özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin sınıftaki diğer
öğrencilerden ayrıştırmadan grubun içinde
yer alması da büyük öğretiminin olumlu bir yönüdür.
Küçük grup eğitimi, program
hedeflerine ya da güçlük yaşayan öğrenciler (genellikle özel eğitim ihtiyacı
olan öğrenciler) için tercih edilir.
Küçük gruplara benzer performans düzeyine sahip öğrenciler dâhil edilebileceği gibi farklı performans düzeyine sahip öğrenciler de katılabilir. Küçük
gruplar, genellikle iki ile altı arasında öğrenciden oluşturulur.
Bireysel öğretim, özel eğitim ihtiyacı
olan öğrencilere bire bir yapılır. Bireysel öğretimin
avantajı, doğrudan öğrencinin eksik olduğu bilgi ve beceriler üzerine
odaklanarak eksiklerin tamamlanmasına yönelik olmasıdır. Bireysel
öğretim tek bir öğretmen ile gerçekleştirilebileceği
gibi ek olarak yardımcı bir öğretmenle de gerçekleştirilebilir (Friend & Bursuck,
2002; Kargın, 2010).
e)
İşleyişle ilgili düzenlemeler
İşleyişle ilgili düzenlemeler, öğretimlerin okul çapında öğrenci
gereksinimlerine uygun olarak
bireyselleştirilmesine yönelik temel uyarlamaları içerir. Bu kapsamda aşağıda belirtilen alanlara yönelik
uyarlamalar yapılabilir.
·
Yönetici ve öğretmen sorumluluklarında uyarlama
·
Zamanda uyarlama
ve düzenleme
·
Ödevlerde uyarlama
·
Sınavlarda uyarlama
Yönetici ve öğretmen sorumluluklarında uyarlama
Yöneticiler, okul çapında yapılacak
uyarlamalarla ilgili zemin hazırlamalıdır. Öğretmenleri gerekli uyarlamaları yapmaları
hususunda teşvik edebilirler. Uyarlamalar konusunda öğretmenlerle aileler arasında köprü görevini üstlenirler. Bununla birlikte uyarlamalar için ihtiyaç olan
araç-gereçleri temin etmek ve fiziksel çevreyi düzenlemek de yöneticilerin görevleri arasındadır.
Öğretmenler,
konumları itibarıyla öğrenci özelliklerini ve ihtiyaçlarını analiz etmede baş rolü üstlenirler. Öğrenci özellikleri ve ihtiyaçları kapsamında yapılacak uyarlamaları belirler
ve bunları uygular. Bunun yanı sıra zamanı, ödevleri ve sınavları
öğrenci özelliklerine göre uyarlama ve düzenleme görevi
de öğretmenlere aittir.
Zamanda uyarlama ve düzenleme
Her öğrencinin
öğrenme ve bilgiyi işlemleme hızı aynı değildir. Bu sebeple zamanda farklı şekillerde uyarlamalar yapılabilir.
Bu uyarlamaların ilki öğretim hızına yönelik olabilir. Öğretimler, öğrencilerin öğrenme
hızına uygun bir şekilde sürdürülmelidir. İkincisi, öğrencilerin dikkat
süreleri farklılık gösterebilir. Öğretimler yapılırken öğrencilerin dikkat süreleri göz önünde
bulundurulmalıdır. Gerektiğinde öğretimlere kısa aralar
verilerek tekrar devam edilebilir. Zamana
ilişkin buna benzer birçok
uyarlama yapılabilir (Doğanay
Bilgi, 2019; Gül, 2014).
Ödevlerde uyarlama
Öğretimin bireyselleştirilmesi sadece öğretmenin yapacağı
öğretimlere yönelik değildir
aynı zamanda öğrenciden beklenen görev ve sorumluluklarda da uyarlama yapılması
gerekir. Bunlardan biri ödevlerde
yapılacak uyarlamalardır. Öğretmenler, her öğrenciye aynı ödevi vermek yerine öğrenci ihtiyaçları
doğrultusunda ödev içeriklerini değiştirmelidir. Özel eğitim
ihtiyacı olan öğrenciler düşünüldüğünde verilen ödevler
diğer öğrencilerle aynı zorluk ve uzunlukta
olmamalıdır. Bu öğrencilerin özellikleri çerçevesinde daha basit düzeyde
ödevler verilebilir.
Sınavlarda uyarlama
Öğrencilerin bireysel
özellikleri çerçevesinde sınavların süresinde, türünde ve süresinde uyarlamalar yapılabilir. Sınav soruları
öğrencilerin performans düzeyini
uygun zorlukta
hazırlanmalıdır. Sınav süresi, özel eğitime ihtiyacı olan bazı öğrenciler için
daha uzun tutulabilir. Sınav türünde
ise öğrencinin gerçek
performansını yansıtabilmesi için çoktan seçmeli,
boşluk doldurma, doğru-yanlış, yazılı ya da sözlü olmak üzere en uygun olanın
seçilmesi gerekir. Öğrenciye en uygun sınav türünü seçerken
yetersizlik durumuna göre seçim yapmak
iyi bir kriter olabilir. Az gören bir
öğrenciye sözlü sınav yapmak, konuşma bozukluğu olan bir öğrenciye yazılı sınav yapmak ya da ince motor
becerileri zayıf olan bir öğrenciye çoktan seçmeli soru sormak uygun olur.