14. EĞİTSEL DEĞERLENDİRME, TANILAMA
SÜRECİ VE EĞİTİM
ORTAMINA YERLEŞTİRME ( 1 video )
Gönderme öncesi süreçte öğretmenin yaptığı düzenlemelere rağmen öğrencide beklenen
düzeyde bir ilerleme
görülmüyorsa ayrıntılı değerlendirme için gönderme süreci
başlatılır. Gönderme kararı sadece
sınıf öğretmeninin vereceği
bir karar olmayıp
rehber öğretmen ve ailenin de bu karara onay vermiş
olması gerekmektedir. Okul rehberlik servisi ve ailenin onayıyla birlikte öğrenci ayrıntılı
değerlendirme için hastanelere
ve RAM’a yönlendirilir. Bu yönlendirme sürecinde
öğretmen, gönderme öncesi süreçte öğrenci
özelinde uyguladığı müdahale programının içeriği ve sonuçları
hakkında bir gönderme
raporu hazırlar. Gönderme raporu
hazırlanmasındaki en temel amaç, ayrıntılı değerlendirmede öğrenciyi
değerlendirecek uzmanlara öğrenci
hakkında daha fazla bilgi sağlamak ve daha doğru kararlar vermelerine yardımcı
olmaktır. Bu
kapsamda gönderme raporunda;
·
Öğrencinin güçlük yaşadığı gelişim alanlarına ve bu alanlarda sergilediği performansa,
· Öğrencinin güçlük yaşadığı alanların
nerede, ne zaman ve hangi etkinlikler sırasında
ortaya çıktığına,
·
Öğrencinin güçlük
yaşadığı alanlara ilişkin
yapılan uyarlamalara, uygulanan
müdahalelere ve stratejilere,
·
Müdahale programının oluşturulması, uygulanması ve izlenmesinde sorumlu
olan kişilere
·
Başarılı
ve başarısız olan müdahalelere ilişkin açıklamalara yer verilmelidir
·
alanlarına ve bu
alanlarda sergilenen performansa ilişkin hem
okul öncesi hem de ilkokul döneminde olan iki öğrenci üzerinden örnek
verebiliriz. Okul öncesi dönemde bir
çocuk bilişsel, motor,
dil, sosyal-duygusal ve öz bakım gelişim alanlarında değerlendirilebilir. BU KISIMDAN SONRA ÖĞRETMENİN KAYGI
DUYDUĞU İKİ ÇOCUK ÖRNEK OLARAK VERİLMİŞTİR BU NEDENLE BU KISIM ÖZELİNDE SORU
GELMEZ Örneğin bir okul öncesi öğretmeninin
sınıfındaki bir çocuğun bazı gelişim alanlarına ilişkin
endişeler duyduğunu ve bu çocuğun
performansını değerlendirip ortaya koyduğunu düşünelim.
Öğretmeninin gözlemine göre bu çocuk motor ve öz bakım becerilerinde akranlarıyla benzer
düzeyde bir performans sergilemektedir. Öğretmen bu çocukla ilgili
özellikle bilişsel, sosyal
duygusal ve dil gelişimi alanlarına ilişkin endişeler duymaktadır. Bu çocuk:
Bilişsel
gelişim alanında; çevresinde aynı olan nesneleri eşleyebilmekte ya da
belirli bir nesne grubu içerisinde
farklı olanı bulabilmektedir. Nesnelerin rengini, şeklini ifade etmekte ancak
kavramlar arasında ilişkileri kurmakta güçlük yaşamakta
ve neden-sonuç ilişkisi
kuramamaktadır. Gördüklerini ya da yaşadıklarını hatırlamakta güçlük
yaşamakta ve bunları anlatamamaktadır.
Sosyal duygusal
gelişim alanında; kendiliğinden sohbet başlatamamakta ancak başlatılan sohbeti kısa cümlelerle yanıtlayabilmektedir. Basit sorulara
kısa cevaplar verebilmekte ancak duygularını ifade edememektedir. Tek başına
sınırlı oyuncaklarla kısa süreli de olsa oynayabilir ancak grup
oyunlarına katılmamaktadır.
Dil gelişimi alanında; sorulan sorulara bir ya da iki kelime
ile yanıt vermektedir.
Kendiliğinden soru sorma ya da günlük deneyimlerini paylaşma sıklığı oldukça
azdır.
Şimdi de bir sınıf
öğretmeninin sınıfındaki bir öğrencisinin bazı gelişim alanlarına ilişkin endişeler duyduğunu ve bu öğrencinin
performansını değerlendirip ortaya koyduğunu
düşünelim. Öğretmenin gözlem ve değerlendirmelerine göre bu çocuk,
sosyal duygusal yönden akranlarıyla ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler geliştirip bunu sürdürebilmektedir. Arkadaşlık becerileri iyidir. 3. sınıfa devam eden bu çocukla ilgili
olarak öğretmeni özellikle okuma-yazma ve matematik alanlarında endişeler
duymaktadır.
Okuma-yazma alanında; okuma hızı sınıf düzeyinin altında
olup 1. sınıf düzeyindedir. Öğrenci
heceleyerek okumakta ve okurken birçok hece tekrarlama ya da harfi yanlış okuma gibi hatalar yapmaktadır. Yazma kısmında da bakarak yazabilmekte ancak söylenileni yazmakta
güçlük yaşamaktadır. Yazının
okunurluğu çok düşük olup harflerin
büyüklüğüne dikkat etmeden yazmaktadır.
Matematik
alanında; ikinci sınıf düzeyinde matematik
performans sergilemektedir. 2 basamaklı
sayılarla eldesiz toplama
işlemi ve onluk bozmadan çıkarma
işlemlerini yapabilirken üç basamaklı sayılarla
işlemler yaparken basamak
hataları yapmaktadır. Matematik
problemlerini anlamakta güçlük yaşamakta ve çözememektedir.
Öğrencilerin güçlük
yaşadığı alanların nerede,
ne zaman ve hangi etkinlikler sırasında çıktığına bakacak olursak;
Okul öncesi dönem çocuğunun
bilişsel, sosyal duygusal
ve dil gelişim alanında yaşadığı güçlükler eğitim süresi boyunca
hemen hemen her etkinlikte gözlenebilir. Serbest zamanda, oyun etkinliklerinde, Türkçe dil etkinlikleri sırasında
ve masa başı yapılan etkinlikler sırasında
gözlemlenmiştir. 3. sınıfa devam eden öğrencinin yaşadığı güçlükler ise Türkçe
ve matematik derslerinde gözlemlenmiştir. Öğrencinin defterleri, yaptığı ödevleri
ve verilen çalışma
kâğıtları incelenerek bu alanda
güçlük yaşadığı görülmüştür.
Öğrencilerin güçlük yaşadığı
alanlara ilişkin yapılan uyarlamalar, uygulanan
müdahaleler ve stratejilere bakacak olursak;
Okul öncesi dönem çocuğunun tüm gelişim alanlarını desteklemek amacıyla öğretmen
akran aracılı öğrenmeyi
kullanmayı seçmiş olabilir.
Daha yetkin bir akranla öğrenciyi
eşleştirebilir ve akranın
öğrenciye model olmasını
sağlayabilir. Sınıf ortamında
görseller kullanarak hatırlama
becerilerini destekleyebilir. Dil gelişimini desteklemek için genişletme tekniğini kullanabilir. Çocuğun söylediği
bir ya da iki kelimeyi çocuğun dil düzeyine uygun bir kelime ile zenginleştirebilir. Sosyal duygusal gelişimi için
rutinler oluşturarak tüm çocukların duygularını ifade etmesini destekleyebilir. Grup çalışmalarına olanak veren çevresel
düzenlemeler yapabilir.
3.
sınıfa devam eden
öğrenci için öğretmen, okuma hızını artırmaya yönelik model okuma yapabilir, grafiksel dönüt
verebilir. Okuma metinlerini 2. sınıf düzeyinden seçebilir. Okuduğunu
anlama becerilerini geliştirmeye dönük öykü haritası
kullanabilir. Matematik alanında öğrenciye daha fazla sayıda
örnekle yüksek sesle
düşünerek işlemleri çözebilir. Problem çözme
becerilerini geliştirmek için problemi kendi cümleleriyle ifade etme,
görselleştirme gibi teknikler kullanabilir.
Müdahale programının oluşturulması, uygulanması ve izlenmesinde sorumlu
olan
kişilere bakacak olursak;
Müdahalenin oluşturulma süreci iki öğrencide
de öğretmen tarafından oluşturulmuştur. Uygulanması ve izlenmesi sürecinde
daha yetkin akranlardan ve ebeveynlerden de destek
alınabilir. Bu kişiler raporda
belirtilir.
Başarılı ve başarısız olan müdahalelere ilişkin
yapılacak açıklamalara örnek verecek
olursak;
Okul öncesi
dönem çocuğu için akran aracılı
öğrenme ve genişletme tekniği sosyal
duygusal gelişim ve
dil gelişiminde etkili olmuştur. Çocuk artık grup oyunlarına katılmakta, kendini daha uzun cümlelerle ifade
edebilmektedir. Bilişsel gelişim alanında yaşadığı sorunlar ise devam etmektedir. 3. sınıfa devam eden
öğrenci için model okuma ve grafiksel dönüt tekniğinin
etkili olduğu görülmüştür. Öğrencinin okuma hızı kendi sınıf düzeyine
ulaşmıştır. Okuduğunu anlamada
yaşadığı sorunlar devam etmekte olup öğrenci öykü haritasını kullanamamıştır. Matematik alanında daha
fazla sayıda örnekle yüksek sesle düşünerek model olma öğrencinin hem matematik işlemlerindeki hem de problemlerindeki doğru sayısını arttırmıştır.
Tanılama süreci ilk olarak tıbbi tanı ile başlar. Öğrencinin öğrenme sürecindeki geriliğinin herhangi bir yetersizlikle ilgili olup olmadığını değerlendirmek adına sağlık kuruluşlarında
doktorlar tarafından tıbbi tanılama yapılır. Tıbbi tanı alındıktan sonra öğrencinin özel eğitim hizmetlerinden yararlanıp yararlanmayacağına, yararlanacaksa ne tür eğitsel
ihtiyaçları olduğuna karar vermek amacıyla RAM’larda bulunan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından eğitsel değerlendirme ve
tanılama yapılır.
Özel eğitim değerlendirme kurulu RAM müdürü ya da görevlendirdiği
bir müdür yardımcısı, RAM özel eğitim hizmetleri bölüm başkanı, rehber öğretmen, özel eğitim öğretmeni, varsa bir çocuk
gelişimci ve öğrencinin ailesi gibi üyelerden
oluşmaktadır. Bu
kurula ihtiyaç olması durumunda fizyoterapist, odyolog, psikolog,
dil konuşma terapisti
gibi uzmanlar ya da öğrenci
çıraklık ve yaygın
eğitime gidecekse kurum temsilcisi dâhil edilebilir (MEB, 2021). Bu süreçte
öğrencinin tıbbi tanısına
ilişkin veriler, ebeveyn ve öğretmen görüşlerine dayalı
eğitim ve sağlık ile ilgili öz geçmişi göz önünde bulundurularak kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Çeşitli
standart araçların kullanıldığı bu değerlendirme
süreci sonunda öğrencinin
desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar ortaya konur ve özel eğitim hizmetleri
için uygun olup olmadığına karar verilir.
Öğrencinin özel eğitim hizmetlerine uygunluğuna karar verirken
bazı ölçütler göz
önünde bulundurulur. Bunlar;
· Öğrencinin tıbbi tanılama
sonrasında mutlaka bir yetersizlik tanısı almış olması,
·
Aldığı yetersizlik tanısının eğitsel performansını olumsuz yönde etkilemesi ve
·
Eğitsel ihtiyaçlarını karşılamada özel program ya
da hizmetlere ihtiyaç duymasıdır.
Bu üç ölçütü sağlayan öğrencilerin özel eğitim hizmetleri
için uygun olduğuna karar verilir. Örneğin bir öğrenci hastaneden
işitme yetersizliği tanısı almış olabilir. Ancak bu yetersizlik durumu
öğrencinin eğitsel performansını
olumsuz yönde etkilemeyebilir. Öğrenci işitme cihazı kullandığında, bazı teknolojik desteklerden yararlandığında ya da sınıfta
öğretmene yakın oturduğunda eğitsel performansı akranlarıyla benzer düzeyde ilerliyorsa bu öğrenci özel eğitim hizmetleri için uygun bulunmaz.
Eğitsel
değerlendirme ve tanılama süreci sonrasında özel eğitim hizmetlerine uygun olduğuna karar verilen öğrenciler için
özel eğitim değerlendirme kurulu raporu düzenlenir. Bu öğrenciler gereksinimleri doğrultusunda
uygun eğitim ortamlarına ve özel eğitim hizmetlerine yönlendirilir ve yerleştirme süreci başlatılır. Ülkemizde özel eğitim hizmetlerine uygun
olduğuna karar verilen öğrenciler için iki farklı yerleştirme kararı verilebilir. Bunlardan biri öğrencinin kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla genel
eğitim sınıfında eğitim almasıyken diğeri, öğrencinin kendisiyle benzer yetersizliğe sahip öğrencilerin devam ettiği özel eğitim okulunda
ya da sınıfında eğitim almasıdır. Her iki yerleştirme kararı sonrasında da öğrenci için bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) hazırlanması gerekmektedir.